Her bireyin yaşam deneyimi, iç dünyası ve terapiye yaklaşımı farklıdır. Bu nedenle terapi sürecinde en kritik adımlardan biri, danışanla doğru uzmanın doğru psikoterapi ekolü üzerinden eşleşmesidir.
Mete Psikoloji olarak, “herkes için tek bir yöntem yoktur” anlayışıyla, danışanlarımızı kendi ihtiyaçlarına en uygun yaklaşımla buluşturuyoruz.
Psikoterapi Ekolü Ne Demek?
Psikoterapi ekolleri, terapistin danışanla çalışırken kullandığı bilimsel kuram ve yöntemlerin genel çerçevesidir. Her biri farklı ihtiyaçlara hitap eder:
- Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Düşünce-duygu-davranış ilişkisine odaklanır. Kaygı, depresyon ve obsesyon gibi durumlarda etkilidir.
- EMDR Terapisi: Travma odaklıdır. Duygusal yükü yüksek anıların işlenmesini sağlar.
- Psikodinamik Terapi: Bilinçdışı süreçleri ve geçmiş ilişkilerin bugünkü etkilerini inceler.
- Çözüm Odaklı Terapi: Danışanın iç kaynaklarını harekete geçirerek, kısa sürede hedefe yönelik ilerlemeyi hedefler.
Ekol Seçimi Nasıl Yapılır?
Online ön görüşmede danışanın ihtiyacını ve kişilik yapısını anlayan klinik koordinatör, hangi terapi yaklaşımının daha uygun olabileceğini değerlendirir. Bu değerlendirme yalnızca semptomlara değil, kişinin terapiye yaklaşımı ve beklentilerine de dayanır.
Uzman Eşleştirme Süreci
Mete Psikoloji’de her terapist, uzmanlaştığı ekollerde çalışır. Danışan, ihtiyacına en uygun ekolde çalışan bir uzmanla eşleştirilir. Bu sayede:
- Süreç daha verimli ilerler.
- Danışan kendini daha rahat hisseder.
- Terapi motivasyonu artar.
- Duygusal bağ ve ilerleme hızı güçlenir.
Neden Bu Kadar Önemli?
Yanlış eşleşmeler, terapi sürecinin uzamasına veya tamamen sekteye uğramasına neden olabilir.
Oysa doğru uzman ve ekol seçimi, danışanın güvenle ilerlemesini sağlar ve süreci terapötik olarak derinleştirir.
“Her zihin güneşi hak eder” derken kastettiğimiz şey tam da budur:
Doğru kişiyle, doğru yaklaşımla, size özel bir yolculuk başlatmak.