Ergenlik dönemi; bireyin hem kimlik gelişimi hem de sosyal uyum açısından en kırılgan olduğu evrelerden biridir. Özellikle okul ortamında yaşanan olumsuz deneyimler — akran zorbalığı, dışlanma, öğretmenle çatışmalar — zamanla duygusal travmalara dönüşebilir.
Mete Psikoloji’ye başvuran 16 yaşındaki erkek danışanımız, sınıf içinde maruz kaldığı zorbalık sonrası ciddi bir içe kapanma sürecine girmişti.
🧩 Başvuru Nedeni:
Danışan, 9. sınıftan itibaren okula gitmekte isteksizlik, sınıf içinde söz almaktan kaçınma ve sosyal ortamlarda yoğun bir “tehdit algısı” geliştirmişti. Ebeveynlerinin aktardığına göre çocuk, daha önce oldukça girişken bir yapıya sahipti.
💡 Uygulanan Yaklaşım:
Danışan için EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing) terapisi önerildi.
Bu terapi travmatik anıların yeniden işlenmesine, beyindeki olumsuz duygusal yüklerin azaltılmasına odaklanır.
Süreç şu aşamalardan oluştu:
- Danışanın travmaya sebep olan anıları tanımlandı
- Bilgilerin nörolojik olarak yeniden işlenmesi sağlandı
- Danışanın kaygı seviyesi ölçümlendi (SUDs) ve haftalık takip yapıldı
- Güvenli yer imgelemesi ve çift taraflı uyarım teknikleri uygulandı
🌱 Sonuç:
8 seanslık EMDR uygulaması sonrasında danışanın okula gitmeye dair dirençleri büyük ölçüde azaldı.
Sınıf içinde katılımı arttı, sınıf arkadaşlarıyla yeniden iletişime geçti.
Ebeveynlerinden alınan geribildirimler doğrultusunda “özgüveninin yeniden inşa edildiği” gözlendi.
🧠 Uzman Notu:
EMDR terapisi, yalnızca büyük travmalarda değil; akran zorbalığı gibi “küçük ama etkili” olumsuz deneyimlerde de yüksek etkililik göstermektedir (Shapiro, 2001). Ergenlik döneminde yaşanan bu tür olaylar, zamanında müdahale edilmezse uzun vadeli etkiler bırakabilir.